NOGAYCA VE TÜRKİYE NOGAYCASI

Türk dillerinin Kıpçak grubunda yer alan Nogayca günümüzde Rusya Federasyonu’na bağlı bölgeler (Stavropol, Astrahan, Dağıstan) başta olmak üzere Romanya, Kırım, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye ve pek çok farklı coğrafyada konuşulmaktadır. Nogayca, diğer Türk dilleri arasında en çok Kazakça ve Karakalpakça ile benzerlik göstermektedir. Nogaycanın Ak Nogay, Kara Nogay ve Asıl Nogay olmak üzere üç değişkesi bulunmaktadır. 

Kafkasya’dan Anadolu’ya 18. ve 19. yüzyıllarda göç ettirilen Nogayların dilleri, kültürel-dilsel etkileşime bağlı olarak zamanla standart Nogaycadan farklı bir değişkeye dönüşmüştür. Türkiye Türkçesinin yoğun etkisiyle aslında bir Kıpçak grubu dili olan bu değişkede çok sayıda Oğuzca özellik görülmektedir. Dil etkileşimine bağlı olarak ses, biçim, söz dizimi ve söz varlığı bakımından karma bir dil özelliği ile bu değişkeyi ‘Türkiye Nogaycası’ olarak adlandırmak mümkündür.

Kimi dilbilgisel özellikler şu şekildedir[1]:

Sesbirimsel özellikler

Söz başı /b-/ ünsüzü

/b/~/v/~/w/

Eski Türkçe ber-, bar- ve bar sözcüklerinde bulunan söz başı /b-/ ünsüzü standart Nogaycada korunurken Türkiye Nogaycasında /b/~/v/~/w/ şekillerini almıştır: bar- ~ war- ~ var-; ber- ~ ver- vb.

/b-/~/m-/

Standart Nogaycada birinci tekil kişi zamiri “men” dir. “Bu” işaret zamiri ise yalın halde b-‘li ek aldığı zaman m-‘lidir. Türkiye Nogaycasında ise her iki sözcükte de b’li kullanımlar yaygındır: bağa, bunı vb.

/b-/~ /Ø/

Söz başı /b-/ fonemi bol- fiilinde standart Nogaycada korunurken Türkiye Nogaycasında bol- yanında ol- biçiminde kullanılmaktadır.

Söz başı /k-/ ünsüzü

Eski Türkçe ön ünlülerle kurulmuş sözcüklerdeki /k-/ ünsüzü standart Nogaycada korunmaktadır. Türkiye Nogaycasında ise k-‘li biçimler korunmakla birlikte g-‘li biçimlere de sıkça rastlanmaktadır: gör-, gel- vb.

Söz başı /t-/ ünsüzü

Ötümsüz söz başı t- ünsüzü standart Nogaycada korunmuştur. Türkiye Nogaycasında ise /d-/ ünsüzüne değişmiş biçimleri de kullanılmaktadır: dört, dil vb.

Biçimbirimsel özellikler

Sıfatfiil

Standart Nogaycada geçmiş zaman sıfatfiil eki -GAn ‘dır. Türkiye Nogaycasında ise -GAn sıfatfiil ekinin yanında -DIk sıfatfiil ekinin de kullanıldığı görülmektedir: keldiğini, gördük yerinde vb.

Gelecek Zaman

Gelecek zaman eki standart Nogaycada -AyAk’tır. Türkiye Nogaycasında ise sıklıkla -AcAk biçimine rastlanmaktadır: tağıtacaz, kelecekpen vb.

Geçmiş Zaman

Geçmiş zaman ekinde de ikili biçimler gözlenmektedir: gelmişler, kelgenner vb.

Sözvarlığı

Türkiye Nogaycası, söz varlığı bakımından Türkiye Türkçesinden çok etkilenmiştir: bunlar (St. Nog. bular), değil (St. Nog. tuwul), gendi (St. Nog. öz),iyi (St. Nog. aruw), unït- (St. Nog. mıt-)

Çoğaltabileceğimiz bu önekler doğrultusunda Türkiye Nogaycasının günden güne Türkiye Türkçesi ile etkileşiminin arttığını ve temel karakteristiklerinin değiştiğini söylememiz mümkündür. Türkiye’de yaşayan Nogaylar arasında Nogaycanın ikinci planda kaldığı ve artık hemen hemen yalnızca ev içi dili olarak kullanıldığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu durumda dilin kuşaklar arasında aktarımında ve sürdürülebilirliğinde ciddi bir tehlikelilik durumunun söz konusu olduğu açıkça görülmektedir. Bu nedenle Türkiye’de konuşulan Nogaycanın bir an evvel belgelenmesi ve dil bilgisel özelliklerinin tespit edilmesi gereklidir.

NOGAYCA HAKKINDA TÜRKİYE’DE YAPILAN AKADEMİK ÇALIŞMALAR

Türkiye’de Nogaylar’ın tarihleri, kültürleri, sosyolojik durumları ile ilgili çok sayıda akademik çalışma yapılmıştır. Ancak Nogayca ile ilgili yapılan çalışmalar için aynı durumdan söz etmek mümkün değildir. Türkiye’de Nogayca hakkında yapılan çalışmalar genellikle birkaç cümlelik bilgilendirmelerden öte gitmemiştir.

Ancak 90’lı yılların sonlarına doğru yapılan yayınlarda Nogayca ve Nogay Edebiyatı ile ilgili çalışmaların sayısındaki artış dikkati çekmektedir.[2] 2016 yılına geldiğimizde ise YÖK Ulusal Tez Merkezi’nde Nogayca ve Nogay Edebiyatı hakkında 7 yüksek lisans 2 de doktora tezi bulunmaktadır.

Çalışmalarının büyük çoğunluğunu Nogay Türkçesinin oluşturduğu Dilek Ergönenç Akbaba’nın ‘Nogay Türkçesi Grameri Ses ve Şekil Bilgisi’ adlı kitabı, alanın kapsamlı ilk çalışmalarından ve temel kaynaklarındandır[3]. Grafiker Yayınları tarafından 2009 yılında basılan bu çalışmada Standart Nogayca ses ve şekil yönünden incelenmiş, gramer bilgisi kısmından sonra Nogayca metinlere ve bu metinlerin Türkiye Türkçesine çevirilerine yer verilmiştir. Akbaba’nın bir diğer önemli yayını ise doktora tezini teşkil eden, 2011 yılında yayımlanan ‘Kazak ve Nogay Türkçesi Yazı Dillerinde Tasvir Fiilleri’ adlı çalışmasıdır[4]. Bu çalışmada Kazakça ve Nogaycadaki tasvir fiiller eşzamanlı yöntemle karşılaştırılmıştır. Akbaba’nın Nogayca hakkında çok sayıda makalesi de bulunmaktadır.

Nogay Türkçesi ile ilgilenen bir diğer isim ise Nesrin Güllüdağ’dır. Güllüdağ ‘Nogay Türkçesi Grameri’ adlı yüksek lisans tezinde öncelikle Nogayların tarihi, sosyal hayatı, dilleri ve edebiyatları hakkında bilgiler verilmiş, ardından gramer kısmına (ses bilgisi, şekil bilgisi ve cümle bilgisi) yer vermiştir.[5]Çalışmanın son bölümünde Nogay Türkçesi metinleri ve sözlükçe bulunmaktadır. Güllüdağ ve Doğan’ın birlikte hazırladıkları ‘Nogay Destanları’ çalışması Kafkas coğrafyasındaki  Nogay destan metinleri ve metinlerin Türkiye Türkçesine aktarımlarıyla 2014 yılında TDK Yayınları tarafından basılmıştır[6].

Özlem Ateş’in ‘Paşadağı Bölgesi Nogay Ağzı’ adlı yüksek lisans tezi ise Türkiye Nogaycası ile ilgili yapılmış bir çalışma olması bakımından son derece önemlidir. Bu çalışmada Paşadağı Bölgesi’ndeki Nogay köylerinden katılımcılarla gerçekleştirilen derlemelerin transkripsiyonlu metinleri yayınlanmış, bölge ağzının ses özellikleri ve ses değişmelerine yer verilmiştir.[7]

Türkiye Nogayları ve Türkiye Nogaycası ile ilgili bir diğer önemli lisansüstü çalışma ise Dilek Arslan Çetin’in sözlü tarih metoduyla oluşturduğu yüksek lisans tezidir. Sözlü tarih metoduyla oluşturulması sebebiyle Türkiye Nogaycasının tespitine yönelik kıymetli veriler içermektedir. Bu çalışma 2015 yılında yeniden düzenlenerek Nogayca ve Türkiye Türkçesi şeklinde Nogaytürk Yayınları tarafından kitap olarak basılmıştır.[8]

Kaybolmakta olan dilleri inceleyen ‘Tehlikedeki Diller Projesi’ kapsamında yayınlanan Tehlikedeki Diller Dergisi’nin Nogay Özel Dosyası sayısı[9] ise Nogaycayı “tehlikedeki dil” olgusu bağlamında ele alması ve Türkiye Nogaycasının tehlikelilik durumundan ilk kez bahsedilen görüşlere[10] yer vermesi bakımından önemlidir.

Edebiyat metinlerinin dile kaynaklık etmesi sebebiyle İhsan Kalenderoğlu’nun 2001 yılında yüksek lisans tezi olarak hazırladığı Mamay Destanı[11];  Murat Işık’ın lisansüstü çalışması olana Nogay Masalları[12] ve  Mustafa Yıldız’ın ‘Nogay Halk Yırları’[13] adlı yüksek lisans tezine de burada  değinmek gerekmektedir.

 

[1] Bilgilerin bir kısmı Ülkü Çelik Şavk’ın aşağıdaki makalesinden alıntılanmıştır:

ŞAVK, Ü.Ç. (2015). Kafkasya’dan Anadolu’ya Nogaylar ve Nogayca. Yeni Türkiye. Sayı: 80. S.369-376.

 

[2] Türkiye’de yapılan Nogayca çalışmaları hakkında genel bilgi için bkz. EKŞİ, Pelin (2010). “Türkiye’de Nogayca Çalışmalarına Genel bir Bakış”. TÜBAR XXVIII. S.183-189. 

[3] AKBABA, D. E. (2009). Nogay Türkçesi Grameri: Ses ve Şekil bilgisi. Grafiker Yayınları.

[4] AKBABA, D.E.(2011). Kazak ve Nogay Türkçesi Yazı Dillerinde Tasvir Fiilleri. Grafiker Yayınları.

[5] GÜLLÜDAĞ, Nesrin (1998) Nogay Türkçesi Grameri (Nogaylar-Dil Özellikleri-Metin-Sözlük). Yayımlanmamış yüksek lisans tezi.Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Elazığ.

[6] GÜLLÜDAĞ, N., DOĞAn. İ.. (2014) Nogay Destanları. Ankara: TDK Yayınları.

[7] ATEŞ, Özlem. (2004) Paşadağı Bölgesi Nogay Ağ.Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. Selçuk Üniversitesi,Konya.

[8] ARSLAN, Dilek (2015) Türkiye Nogaylarında Yaşam. Ankara:  Nogaytürk Yayınları.

[9] Dergiye erişim için; www.tehlikedekidiller.com

[10] ŞAVK, Ü. Ç.(2013) “Türkiye Nogayları Üzerine Gözlemler ve Tespitler” Tehlikedeki Diller Dergisi, Sayı: 2, s.326-337.

[11] KALENDEROĞLU, İhsan (2001). Nogay Türklerinin “Mamay Destanı”. Gazi üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

[12] IŞIK, Murat (2010). Nogay Masalları. Gazi üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

[13] YILDIZ, Mustafa (1997) Nogay Halk Yırları. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Konya.